Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Geçmiş
ön plana
"ön plana"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Idioms
1
Deyim
ön plana
on a front burner
expr.
"ön plana"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 74 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
tarihsel miras boyutu ön plana çıkarılan atraksiyon
heritage attraction
i.
2
Genel
ön plana alma
foregrounding
i.
3
Genel
(aktör) tanıtımlarda ön plana çıkarmak
billing
i.
4
Genel
gösterişli benzetmelerin ön plana çıktığı yazı
concettism
i.
5
Genel
yıldız oyuncuyu ön plana çıkaran performans
star turn
i.
6
Genel
ön plana çıkarmak
feature
f.
7
Genel
ön plana çıkmak
come into prominence
f.
8
Genel
bir şeyi ön plana çıkarmak
give something prominence
f.
9
Genel
ön plana çıkartmak
bring something to forefront
f.
10
Genel
ön plana çıkartmak
place something to forefront
f.
11
Genel
ön plana çıkartmak
push something to forefront
f.
12
Genel
ön plana çıkartmak
put something to forefront
f.
13
Genel
ön plana geçmek
come to the forefront
f.
14
Genel
ön plana geçmek
come into the forefront
f.
15
Genel
ön plana gelmek
come to the forefront
f.
16
Genel
ön plana gelmek
come into the forefront
f.
17
Genel
ön plana almak
push something to forefront
f.
18
Genel
ön plana almak
take something to forefront
f.
19
Genel
ön plana almak
thrust something to forefront
f.
20
Genel
ön plana almak
put something at forefront
f.
21
Genel
ön plana almak
place something to forefront
f.
22
Genel
ön plana almak
bring something to forefront
f.
23
Genel
-i ön plana çıkarmak
feature
f.
24
Genel
ön plana çıkartmak
bring into prominence
f.
25
Genel
ön plana çıkmak
come to the forefront
f.
26
Genel
kendini ön plana çıkarmak
thrust to the forefront
f.
27
Genel
kendini ön plana çıkarmak
thrust (oneself) to the forefront
f.
28
Genel
kendini ön plana çıkarmak
show oneself up
f.
29
Genel
ön plana çıkmak
burst into prominence
f.
30
Genel
ön plana almak
foreground
f.
31
Genel
ön plana çıkarmak
bring something into the forefront
f.
32
Genel
ön plana çıkmak
rise to prominence:
f.
33
Genel
ön plana çıkarmak
etch
f.
34
Genel
ön plana çıkmak
bubble
f.
35
Genel
bunaltıcı şekilde ön plana çıkmak
glare
f.
36
Genel
ön plana çıkarmak
heighten
f.
37
Genel
ön plana çıkarmak
italicize
f.
38
Genel
ön plana çıkarmak
italicise
f.
39
Genel
ön plana çıkan
prominent
s.
40
Genel
iyi özellikleri ön plana çıkarmaya meyilli
flattering
s.
41
Genel
iyi özellikleri ön plana çıkarmaya meyilli
flatterous [obsolete]
s.
42
Genel
penisi ön plana çıkaran
priapic
s.
43
Genel
ön plana çıkarak
staringly
zf.
Phrasals
44
Öbek Fiiller
ön plana çıkmak
stand out
f.
45
Öbek Fiiller
ön plana çıkmak
blow up
f.
Colloquial
46
Konuşma Dili
takım çalışmasında sadece kendini düşünmek/ön plana çıkarmak yoktur
there's no I in team
expr.
Idioms
47
Deyim
olumlu/pozitif bir ortam yaratmak için bir araya gelinerek iyi tarafların ön plana çıkarılması
a love-in
i.
48
Deyim
ön plana çıkartmak
bring something to the fore
f.
49
Deyim
ön plana çıkmak
come into prominence
f.
50
Deyim
ön plana almak
put something on the front burner
f.
51
Deyim
ön plana çıkartmak
bring to the fore
f.
52
Deyim
sahneyi kapmak (ön plana çıkmak)
take centre stage
f.
53
Deyim
sahneyi kapmak (ön plana çıkmak)
be center stage
f.
54
Deyim
sahneyi kapmak (ön plana çıkmak)
take center stage
f.
55
Deyim
sahneyi kapmak (ön plana çıkmak)
be centre stage
f.
56
Deyim
(birini/bir şeyi) ön plana çıkartmak
bring (someone or something) into prominence
f.
57
Deyim
(bir şeyi) ön plana koymak
err on the side of (something)
f.
58
Deyim
bir şeyi ön plana koymak
err on the side of something
f.
59
Deyim
yeteneklerini, kişiliğini ön plana çıkaran bir yer bulmak
find (one's) place
f.
60
Deyim
ön planda/plana
at/in/to the forefront
expr.
61
Deyim
ön planda/plana
in the forefront
expr.
Industry
62
Sanayi
(büyük parçaların renkleri ile ön plana çıktığı) doğal reçine türü
sorts
i.
Informatics
63
Bilişim
ön plana çıkartma
spotlighting
i.
Furniture
64
Mobilya
sadeliği ön plana çıkarıp seri üretime uygun tasarıma önem veren bir ingiliz mobilya akımı
art furniture movement
i.
Psychology
65
Psikoloji
ön plana çekme
foregrounding
i.
Zoology
66
Zooloji
çevikliği ile ön plana çıkan, güney amerika'ya özgü bir maymun
onappo (callithrix discolor)
i.
Botanic
67
Botanik
çiçekleri ile ön plana çıkan çalı
flowering shrub
i.
Geography
68
Coğrafya
şeffaflığı, koyuluğu ve dayanıklılığı ile ön plana çıkan ve boya kökünden hazırlanan kırmızı bir boya maddesi
maroon lake
i.
Art
69
Sanat
sadelik ve nesnelliği ön plana çıkaran sanat akımı
abc art
i.
70
Sanat
sadelik ve nesnelliği ön plana çıkaran sanat akımı
minimalism
i.
71
Sanat
17. ve 19. yy. arasında gelişmiş, günlük hayatı yansıtan tablolar ile ön plana çıkan japon sanat akımı
ukiyo-e
i.
72
Sanat
eserleri çağdaşlarınınki arasında ayrışan, tarz veya kalitesi ile ön plana çıkmış parmakla gösterilen anonim sanatçı
master
i.
Archaic
73
Eski Kullanım
ön plana çıkarılma
illustration
i.
74
Eski Kullanım
ön plana çıkarmak
illustrate
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of ön plana
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy